İHLAS'TAKİ KİRLİ İTTİFAK

http://www.zaman.com.tr/turhan-bozkurt/ihlas-finanstaki-kirli-ittifak_2269662.html

İhlas Finans’taki kirli ittifak

İhlas Finans 75 bin mudiye toplam 450 milyon dolar borçlu. 15 yıllık mağduriyetin mali ve hukuki mesuliyeti AKP hükümetleri ile İhlas Holding’e aittir. Mudilerden bazıları İhlas’tan alacaklı olarak dar-ı bekaya irtihal etti. Vefat edenlerin vârisleri ile hayattaki İhlaszedelerin ortak hissiyatı şu: “Varımızı yoğumuzu yatırdık. Paramızı ödemediler. Hakkımızı helal etmiyoruz.”

İhlas Holding YÖNETİM Kurulu Başkanı Mücahid Ören şu ana dek ‘helalleşme’ yönünde herhangi bir adım atmadı. İhlas Holding’in mevzua bigane tavırları dikkatten kaçmıyor. İhlas’ın eski ve halihazırdaki yöneticilerinden bazıları lüks villalarda safa sürerken Ahmet amcaların, Fatma teyzelerin haklı feryatlarını duymazdan gelmek insaf ve merhametle telif edilebilir mi?

Yetkileri elinde bulunduran İdare’nin yani hükümetin kangrene dönüşmüş İhlas FİNANS vak’asını kişilerin insaf ve merhametine bırakması kabul edilemez. Mücahid Bey, milyarlık kentsel dönüşüm ihalelerini AKP’nin himayesinde kazanırken, Bizimevler serisinde çift hanenin eşiğine gelmişken İhlas Finans borç bakiyesinin sıfırlanmaması izaha muhtaçtır. İşin matematiği hükümetle İhlas dayanışması üzerine kurulmuşsa mudilere yakın tarihte sahip çıkılmasını beklemek hoş bir hayalden ibarettir.

Hükümet İhlas’ın açıklarını biliyor ve müsamaha gösterdikçe kendini gruptan alacaklı görüyor. Hükümetten cesaret alan Mücahid Bey de İhlaszede’yi umursamıyor. Zira gazete ve televizyonunda fiili hükümet komiserliği mevcut. Hatayı hata ile düzeltme teşebbüsü bünyeyi iyiden iyiye tefessüh ettiriyor. Mudinin parasını ödemeye gelince parasızlıktan dem vuran İhlas Holding, Türkiye Gazetesi’ne astronomik ücretlerle kalemşorlar transfer etti. Muhabir ve Yazı İşleri kadrosuna zamsız maaşları bile 5 ay geriden ödeyebilen grup, hükümetin atadığı papağanların maaşını bir gün dahi geciktirmiyor. Anlayacağınız sadece mudileri mağdur etmiyor İhlas Holding. Çalışanlarına da vefalı davranmıyor.

Yazı İşleri, İstanbul’da gecikmeli maaşlarla idare ederken Ankara’da Türkiye Gazetesi ve TGRT Haber Televizyonu kartviziti ile bakanlıklarda, Büyükşehir Belediyesi koridorlarında ihale takipçiliği yapan müteahhit gazeteciler, hükümetin Alo Fatih hattını hiç meşgule düşürmeyecek kadar emirlere amade vaziyette.

Vadi dolusu konutlar, belediyelerle TCDD’nin hafriyat işleri, yazı işleri gibi hafife alınamaz(!) İşte bu iç içe geçmiş yapı, İhlaszedelerin mağduriyetini görmemek üzere ittifak kurdu. İhlas grubundaki hükümet borazanlığının özü bu gayri ahlaki ittifaktır. Devran döndüğünde iki tarafın birbirine nasıl saldırdığını hep beraber müşahede edeceğiz.

İhlas FİNANS hortumu yetmezmiş gibi Halkbank, Vakıfbank üzerinden kullandırılan kredilerin battığı yönündeki iddialar da tahkik edilmelidir. İddia edildiği gibi 400 milyon TL kredi batmışsa 77 milyon adına ilgili kişilere hesap sorulmalıdır. CHP, MHP, HDP ve bütün muhalefet partileri, bağımsız BDDK’nın İhlas Holding’e kamu bankalarından sağlanan avantajları açıklamasını temin etmeli. Bu insanların tevazuu, mütevekkil tavrı daha fazla suistimal edilmemeli. Nurettin Canikli, Gümrük ve TİCARETBakanı olmadığı günlerde ‘İhlas Finans’ın hortumlandığını’ dillendiriyordu. Mühür elinde. Samimi ise iki müfettiş tavzif etsin ve ilk adımı atsın.

İhlaszede dosyasının açılmamak üzere kapatılması ve 75 bin mağdurun derdine derman olunması için TBMM’de kanuni düzenleme yapılmalı. Araştırma komisyonu teşekkül ettirilmeli. Komisyon eski TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, İhlas Finans kurucularından eski Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun’u dinleyerek işe başlayabilir. İhlas Finans Mağdurları platformu da çözüme katkı sağlayabilir.

    İhlas’ın mali açıdan zor duruma düşmesini kimse istemez. İdeal olan, müeyyideye ihtiyaç duyulmadan 75 bin mudiye söz verdikleri ödemeyi kendilerinin yapmasıdır. Taahhütler yerine getirilmediğine göre alacaklının hakkı daha fazla gasp edilemez. Kirli ittifakın kurduğu bu düzen de böyle gitmez.